Paralel Yapının Zirve Kumpası

Gazeteci Adem Yavuz Arslan'ın davanın gizli tanığı İlker Çınar'ı ölümle tehdit ettiğini öne süren Mehmet Ülger, iddianame için de "Made in Atayün" dedi.

Zirve cinayeti zanlısı olarak Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde yatan eski Malatya İl Jandarma Komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger’in, cinayetin perde arkasına ilişkin şok iddiaları devam ediyor. İlk kez AKŞAM'a konuşan Ülger, röportajımızın ikinci gününde de Zirve katliamındaki paralel oyunları deşifre ediyor: 
TETİKÇİ GAZETECİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ 
- Adem Yavuz Arslan yani bir gazetecinin böyle karanlık bir cinayetle ne ilgisi olabilir? 
Bu gazeteci, Zirve cinayeti sürecinde çok ilginç işler yaptı. Davanın gizli tanığı İlker Çınar, önceleri PDY hakkında olumsuz şeyler söylerken, Arslan onun Tarsus’taki evine önce gidip röportaj yapıyor, çarpıtarak yayınlıyor. Ardından Çınar bunu açıklayınca, Arslan onun evine iki silahlı adam gönderip ölümle tehdit ediyor. Çınar bu olayı Malatya Jandarma İl İstihbarat Şube Müdürü Haydar Yeşil’e giderek anlatıyor ve onun ajandasına yazıyor. Yazı Ankara’ya Polis Kriminal Laboratuvarı’na gidiyor, inceleniyor ve Çınar’a ait olduğu kesinleşiyor. Ancak bu yazının aslı nedense kayboluyor. PDY’ciler, Çınar’ın bu yazıyı kendi ajandasına hayali olarak yazdığını iddia ediyor. Tehdit ve şantajla Çınar’ı kendi istedikleri gibi konuşturdular mahkemede. 
GİZLEMEK İÇİN KİTAP YAZDILAR 
- Nasıl olur? Bir gazeteci önemli bir cinayet davasının gizli tanığını neden ölümle tehdit etsin? 
Bu kadarla sınırlı değil. Bu gazeteci, cinayette paralel bağlantısı ortaya çıkmasın diye iki kitap yazdı. Kitapta her şeyi tam tersten gösteriyor. Kitapları sanırım Arslan değil, PDY’ci Yurt Atayün, Zekeriya Öz gibileri derledi, onun da imzasını attı yayınladılar. Şimdi gerçekler ortaya çıkacağı için Zirve’den tutuklanmaktan korkup Amerika’ya kaçtı Arslan. Sahte belge ve bilgilerle dolu iddianamenin hazırlanması için Arslan, Zekeriya Öz ve Yurt Atayün yoğun çaba harcadı. Arslan’ın ABD’den getirilip sorgulanması lazım ki gerçekler ortaya çıksın. Bu kişi, hedef şahısların linç edilmesi ve yargısız infazında kullanıldı. İddianame bence bir ‘made in Atayün’dür. 
- Gizli tanık İlker Çınar, önce paralellerin aleyhine konuşurken sonra birden onların istediği gibi konuşmaya başlıyor değil mi? 
Evet, önceleri defalarca paralelleri çok sert eleştiren, cinayetle ilişkilendiren konuşmalar yapıyor. Ama 21 aralık 2010’da Yurt Atayün bunu  İstanbul TEM’e aldırıyor, yaklaşık 10 gün orada tutup yalancı gizli tanıklığa ikna ediyor ve hazırlanmış metinleri okutup ne konuşacağını ezberletiyorlar. Zekeriye Öz bunun ifadesini de alıyor. Paralel düşmanı adam bu sürecin ardından paralelin tetikçisi olup çıkıyor. 
ÖNCE 29 YIL HAPİS TANIK OLUNCA BERAAT 
- 29 yıl hapis tehdidiyle tanık yapılan bir tanık vardı, Veysel Şahin. Nasıl oldu bu olay? 
Veysel Şahin’i paraleller önce sanık yapıp 29 yıl hapis cezası verdi, ardından tanık olup bizim aleyhimize konuşmaya razı ettiler, konuşturdular ve ardından cezasını Yargıtay’da bozdurdular. Veysel Şahin, Emre Günaydın’la beraber hapis yattı. Ona defalarca sormuş, Mehmet Ülger’in bu cinayetle ilgisi var mı diye. Günaydın; ‘Allah’tan korkarım, böyle bir şey yok’ demiş. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin PDY’ci savcısı İsmail Aksoy, tahliye vaadiyle sanıkları benim aleyhimde konuşmaya zorluyor. Aksoy, yerel bazda bir Zekeriya Öz’dür, en kritik isimdir. 
TUSHAD, SELAM-TEVHİD GİBİ HAYALİ BİR ÖRGÜT
- İddianamede bir TUSHAD örgütünden sözediliyor. Siz bu örgütün yöneticisi misiniz? 
Bu hayali ve torba bir örgüttür, Selam-Tevhid gibi. Yok etmek istedikleri hedef kişileri bu torbanın içine atıyor PDY. Güya Hurşit Tolon TSK içinde kurmuş. Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi. TSK içinde bir birim asla ‘Türkiye’ adıyla kurulmaz. PDY’ciler bu detayı kaçırmış. 
- Geri Bildirim Belgesi diye ilginç bir şey var. Anlatır mısınız? 
TUSHAD belgeleri içinde o. Bu belgeler aslında paralellerin darbe harekât planıdır. Tıpkı 12 Eylül darbesinin Bayrak Harekât Planı gibi, Geri Bildirim Belgesi de paralellerin Türkiye’de yapacakları darbenin yol haritası. 
- Bir de Zirve’yi Ergenekon’la birleştirme çabaları var? 
Sanıkları önce AK Parti karşıtı yaptılar. Hakim ve savcıları PKK’lı diye kendileri dinlemişler. 2007-2009 arasında PDY Malatya bölgesindeki herkesi, bölgesel dinleme yapan cihazlarla dinledi. 81 ilin emniyetine ortam dinleme cihazları dağıtıldı, PDY koskoca ülkeyi fütursuzca dinledi. 
İmam hedefi belirler
- Paralel örgütü iyi tanıdığınız anlaşılıyor. Bu yapının sevmedikleri hedef kişiyi alt etme, hapse atma yöntemi nasıldır? 
Şöyle: İlgili imam önce hedef kişiyi belirler. Emniyet imamı devreye girip, paralel polislere o kişiyi her türlü izleme görevi verir. Bu veriler çarpıtılarak, amaca göre sahte ses kaydı veya sahte ihbar mektubu üretilir. Paralel bilgisayar korsanları suç unsuru oluşturacak unsurlar üretir, hedef şahsın bilgisayarına ağlar üzerinden yükler. Sahte deliller üretilip hedef şahsın ev ve işyerine konur. Hedef şahıs hakkında yalancı şahit çıkartmak için bazı kişiler tehdit ve şantajla konuşturulur. Sahte tutanaklar, raporlar düzenlenir. Sürece paralel biçimde, basına yalan bilgi ve belgeler sızdırılıp kamuoyu oluşturulur. Suç oluşmuştur, hedef şahıs tutuklanır. Bundan sonrası paralel savcı, yargıç ve polisindir. 
YILDIZ'I DİNLETMEK İSTEDİLER
- Ürettikleri sahte belgelere, kurdukları kumpaslara örnek verir misiniz? 
Beni Zirve’yle irtibatlandırmak ve Aykut Saka’ya sahte ihbar mektubu yazdırmaya çalışan paralel Mehmet Ali Badak’ı aklamak için ‘Ortadoğu Hıristiyan Birliği Belgesi’ diye sahte bir belge üretip Tarsus’ta İklim Cafe’de İlker Çınar’a 25 Ağustos 2008’de verdiler. O da bunu Malatya İl Jandarma’ya verdi. Paraleller birgün bana geldi, Yıldız ve Öznur Çalık’ın telefonunu verip, “Bunları dinlet, Taner Yıldız Enerji Bakanı olacak” dediler. Adamlar aylar önceden onun bakan olacağını biliyor. Güya hükümeti, Ak Parti’yi dinletti diye bana kumpas kuracaklar. Reddettim.     
-BİTTİ-
KAYNAK: AKŞAM GAZETESİ

Yorumlar