Yalan haber merkezi "Zaman" bu kez ofsayta düştü

GELEGEN, YALAN HABER MERKEZİNi OFSAYTA DÜŞÜRDÜ...

8 Ekim 2014 tarihinde AKŞAM gazetesinde yayınlanan röportajım sonrası atağa kalkan "zaman" şeysi, internet sitesinde yayınladığı imzasız haberinde; Paralel safsatası haberleriyle yalan ve iftira haberlerine imza atan Akşam Gazetesi, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını gölgelemek için Zirve katliamını azmettirmekle suçlanan Levent Ercan Gelegen'in ifadelerine sarıldı, şeklinde yorumlar yaptı.

Haberin devamında, "Balyoz, Ergenekon, 28 Şubat gibi davalarda yargılanan sanıkların lehine basın toplantıları düzenleyen ve blog yazarlığı yapan Gelegen, Zirve katliamını paralel yapıyla misyonerlerin işbirliği sonucunda yapıldığını iddia etti." 

Bugüne kadar yaptığı yargısız infaz haberleriyle tanınan "zaman" şeysi her zaman olduğu gibi kez de ofsayta düştü. Akşam gazetesine cevap vermek isterken, yaptığı haberde üretilmiş yalanlara başvuran ve delilleriyle çürütülmüş gizli tanık iftiralarına yer veren zaman şeysi, Akşam gazetesinde yayınlanan röportajımı "17 Aralık 2013 sonrası oluşan "paralel yapı" iddiaları, yolsuzluk ve rüşvet haberlerini örtbas etmek için bu yola başvuran gazetelerle işbirliği yapmak ya da rüzgara göre şekil almak olarak yorumladı.

Bilgisi olmadan konuşan cahillerin yaptığı gibi bir cahillik örneği sergileyen "zaman" şeysi bakalım gerçekler karşısında ne yapacak.

Şimdi, "Zaman" şeysinin yalanlarını tek tek deşifre edelim.

Aşağıda 15 Ocak 2013 günü yaptığım savunmamın bir kısmı yer almakta. Bu tarih "17 Aralık" tarihinden tam 11 ay öncesine ait bir tarih. Yani, henüz ortada ne paralel yapı var ne de F tipi örgüt iddiası.  Savunmamın tamamını okumak isteyenler 53 nolu celse tutanaklarına bakabilirler.

*************************************************************************
T.C. MALATYA 3. AĞIR CEZA MAHKEMESİ Duruşma Tar: 15/01/2013 Dosya No : 2007/125 Esas

Sanık Levent Ercan Gelegen: Efendim İlker ÇINAR, Amerika'lı ailenin Tarsus'tan uzaklaşmasından sonra tamamen yalnız kalmıştır. Samimiyetine inanılmadığı için de, hiç bir kimse kendisine kucak açmamıştır. Anlattığı her şey, o dönemde sorun yaşadığı kişilerden intikam alma duygusu iledir ve o süreçte kendisine yakın olan kişileri de korumaktadır. A.Ö ve S.Y gibi!

Tarsus Belediyesine ait olan bir entegre tesisin kendisine tahsis edildiği ve bu tesisi istihbarat çalışmaları kapsamında kullanıyordum yalanı. 8000 dolar maaş alan bir insan, neden 2 ay içerisinde maddi zorluklar yaşamaya başlar? Neden ekonomisi bozulur? Başpapazlık yapmış bir insan hiç mi bir birikim yapmadı? Sayın Başkanım, bu fotoğrafta entegre tesisi görmektesiniz. Ne kadar entegre olduğu ortada. Küçük bir kulübede cips-ekmek-kola ve sakız satıyordu. Bu işi beceremediği için o kulübenin işletme hakkı elinden alındı.

Benim Malatya'da hiç bir zaman evim var olmadı. Bu da önemli bir iddiadır aslında! Daha önce de söylemiştim, savcılık ve adli kolluk neden bu konuda araştırma yapmamış? Evimin nerede olduğunu tespit etmemiş? Komşulardan bunu belirlememiş? Belki başka gelip gidenler vardı o eve! Bunları tespit edebilirlerdi. Savcılık neden bunu atladı? Bu davanın daha iyi anlaşılması ve doğru bir karar verilebilmesi için Martin DELANGE,  Jerry MATTİX, Behnan KONUTGAN, Ahmet GÜVENER, Angus REİD, İhsan ÖZBEK ve Eric OOSTERBROEK'a sorulmalı, bu kişiler soruşturulmalıdır. Bu kişilerin sanık İlker ÇINAR ile aralarında olan irtibat, anlaşma tespit edilmelidir.

Sanık İlker ÇINAR’ın hakkımda vermiş olduğu ifadeler (iftiralar) tamamen 2004 yılı içerisinde yaşadıklarımız ve sonrasındaki tutumum, ayrıca İlker ÇINAR’ın Hristiyan cemaati tarafından yönlendirilmesi sebebiyledir. Şahsıma kin ve nefret duyguları besleyen ve aramızda kilise faaliyetleri çerçevesinde yaşanan olaylar nedeniyle husumet bulunan bu şahsın suçlamalarının hiçbirisini kabul etmiyorum. Burada yargılanması gereken kişiler sanık İlker ÇINAR ve onu kullanan şer odaklarıdır. Ve yine evimdeki aramada ele geçirilen bir telefon fihristi 2005-2006 yıllarına ait fihrist. Bu telefon fihristinin "O ve Ö" ibareli kısmında Orhan Kemal CENGİZ'in İzmir'deki telefon numarasını göreceksiniz. Orhan Kemal CENGİZ bildiklerini saklayan birisidir.

Başkan; sen Orhan Kemal CENGİZ'i ne zamandır tanıyorsun?

Sanık Levent Ercan GELEGEN; 2003!

Başkan; yani Orhan Kemal CENGİZ'in Hristiyan cemaati içerisinde bir konumu mu var? Yani buradaki konumu ne?

Sanık Levent Ercan GELEGEN; evet! Kendisi hukuki danışmanlık yapmaktadır. Birebir tanışıyoruz kendisi ile ancak kendisinin kim olduğunu ben pek bilmiyorum. Ama kendisiyle aynı ortamda bulunduk efendim.

Başkan; seni "Levent Ercan GELEGEN" ismi ile tanır mı? Simaen tanır mı?

Sanık Levent Ercan GELEGEN; tanıması lazım efendim! Yani tanıyor olması lazım. Kendisi ile en yoğun irtibatımız, yine 2004 yılında oldu. Sebep, İlker ÇINAR'dı. İlker ÇINAR'ın yaptıkları, şantajları, "Para vermezseniz hepinizi öne çıkartırım, gazetelere çıkartırım, kitap yazarım..." tehditleri karşısında ve özellikle Tarsus Aziz Pavlus kilisesi pastörü Eric OOSTERBROEK diğer cemaat üyelerine sergilediği tavırlarından dolayı acaba nasıl bir hukuki süreç olur, ne gibi hukuki yaptırımlar yaptırabilir bu kişiye karşı, diye düşüncelerimi sordum; "Tek bir adresiniz var;  Türkiye Protestan Kiliseler Birliği avukatı Av.Orhan Kemal CENGİZ".

 Orhan Kemal CENGİZ İlker ÇINAR'ı 2004 yılında çok iyi tanımaktadır. Kendisine bu konuda çok defa sorular sorulmuştur. Tarsus'ta ki tüm gelişmelerden haberi vardır. Behnan KONUTGAN ve İhsan ÖZBEK ile birlikte! Ama sanki İlker ÇINAR'ın 2004'ten önce bir hayatı yokmuş, her şey bir anda Kün' feyekün hesabı, ol demiş, oluvermiş gibi, böyle bir tavır sergiliyorlar! Kamuoyunda böyle bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bildiklerini saklıyorlar. Çıkıp Hristiyanlığı anlatmaları gerekiyor. İlker ÇINAR; "Bana emir geldi, ben Müslüman oldum, 2005 yılı Ocak ayında" falan diye! Yalandır, çünkü 2004 yılında zaten kendisi bunun sinyallerini verdi, kiliseden aforoz edildi, uzaklaştırıldı, kilisesi dağıldı vs... Hristiyan cemaati tüm bunları bilmesine rağmen, Behnan KONUTGAN tüm bunları bilmesine rağmen, İhsan ÖZBEK, Ahmet GÜVENER, tüm ülkedeki Hristiyanlar ve yöneticiler bunu gayet iyi bilmesine rağmen, neden bu konuyu saklarlar, bu konu üzerinde konuşmazlar? Hep görmezmiş gibi, bilmezmiş gibi, duymamış gibi davranıyorlar! Hristiyan cemaati gizli tanık İlker ÇINAR'dan neden medet bekliyor? 
Saat: 12.30 olmakla duruşmaya saat 13.30'a kadar ara verildi.

**************************************************************************


*********************************************************************************************************************
T.C. MALATYA 3. AĞIR CEZA MAHKEMESİ Duruşma Tar: 08/03/2013 Dosya No : 2007/125 Esas
Tutanak Sayfa 21

Türkiye Protestan Kiliseler birliği yöneticisinin ifadesine başvurulmasını, üyelerinin ifadesine başvurulmasını, bütün yetkililerinin dinlenmesini talep ediyorum, çünkü benim hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığım konuşmalarımın içeriğinde  bile geçmeyen bazı isimleri bilmediğimi İstanbul TEM polisine İstanbul savcısı Zekeriya Öz'e de söyledim, bilmediğim şey hakkında konuşmam akademisyen değilim kesin kaynağı olmadan tespitler yapmam demiyorum ama bir şahıs olarak bilgisayar sektöründe çalışan bir insan olarak kesin verilere dayanmıyorsa onunla ilgili konuşamam, ortadoğu protestan kiliseler birliği var mıdır, yok mudur, TEPK yönetimine bu sorulsun, gerçek ortaya çıkartılsın, dezanformasyon mu yapmış, dezanformasyon amaçlı böyle bir birlik mi peydahlamış, o anlaşılsın, aldığım bu bilgilere göre siz bu soruşturmayı yaparsanız böyle bir birliğin olduğunu ortaya çıkartırsınız, hatta bu birliğin 2007 yılında Ankara'da bir otelde 8 gün süren bir toplantı yaptığını bu toplantıya Kuzey Irak'tan, Suriye'den, İsrail'den ve Almanya'dan, Almanya'dan katılanlar ise Hristiyan olmuş Türk vatandaşları ve Türkiye kiliselerinden bazı önderlerin katıldığı olduğu bir toplantı yapılmış olduğunu eminim tespit edersiniz, çünkü yalan bütün dinlerde kötü bir şeydir, Hristiyanlar kesinlikle yalan söylemez, bu toplantının gün gün en ince ayrıntısına kadar içeriğini de mevcut ancak onların ifadesinin alınması gerçekten önemli efendim, ondan sonra anlatmak istiyorum, 

çünkü dezenformasyonu çok iyi yapıyorlar, karşılığında  yeni bir cevap uydurmasınlar diye o bilgileri şimdilik gizli tutuyorum. 

***********************************************************************************************************************


Duruşma kayıtları böyle. Şimdi "zaman" şeysine bir kez daha sormak istiyorum.


  • 17 Aralık sonrası ağızlara plesenk olan "paralel yapı" iddialarının ardına saklanan kim?
  • 17 Aralık sonrası değişen rüzgara göre ağız değiştiren kim?
  • 17 Aralık sonrası yolsuzluk ve rüşvet iddialarını örtbas etmek isteyenlerle işbirliği yapan kim?
  • 17 Aralık sonrası değişen konjonktürden yararlanmak isteyen kim?
  • Yıllarca "misyonerlik" hakkında haberler yaptığı halde, bugün sanki o haberleri kendisi yapmamış gibi misyonerlerin savunucusu olan kim?


Zaman şeysine bir hatırlatmada bulunmak istiyorum, "Gerçeğin er geç ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır." ve Hiç kimse buna engel olamaz.

Son olarak, kulislerde konuşulan bilgilere göre, bu tutanaklarda adı geçen kişi ve kurumlar kendilerine ait tüm bilgisayar Hard disklerini yenileriyle değiştirerek eski kayıtları tamamen yok etmeye çalışıyormuş. Ankara'da yürütülen bazı soruşturmalar kapsamında yok edilmeye çalışılan bu hard disklere ulaşılmaya ve paralel yapı & misyoner işbirliği deşifre edilmeye çalışılıyormuş. Soruşturma sonucunu heyecanla bekliyorum. Bakalım kulis bilgileri doğru çıkacak mı?

Kaynak: http://www.leventgelegen.com

Yorumlar